Emresan  Un

O hep değerliydi, hep kıymet gördü… Kimi zaman bereketi temsil etti, kimi zaman Ona altın sarısı dediler. Hiç kötü anlam ifade eden kelimelerle yan yana durmadı “Buğday”.

İsrafın önünde set gibi durur , Anadolu üreticisi gerekirse tane tane toplar, israf etmez onu.

Hayatı temsil eder, baharın habercisi olur yeşerir, olgunlaşır baş eğer, hasat edilir sofralara iner. Teknoloji gelişir, zevkler değişir, tüketim alışkanlıkları farklılaşır ama O her zaman tercih edilir.

İnsanlığın göçebe hayattan , yerleşik hayata geçmesine vesile olmuştur. Antartika hariç her kıtada yetişir.

Onun hikayesi anlatmakla bitmez, en eski uygarlıklardan da eskidir mazisi.Garip bir tahıldır. İşlenir bulgur olur, işlenir irmik olur, işlenir un olur. İşte bu hikayenin baş yazarlarından biride insanlığa fayda sağlamış, buğdayın görünen yüzüdür UN. Buğday işlendi un oldu, ekmek oldu, sofraları süsledi.

Kıymetli buğday tanelerinin en önemli meyvesidir… Teknolojiye, değişen zevklere , farklılaşan alışkanlıklara ayak uyduran ve çağdaş kalmasını bilen yüzüdür buğdayın. En az buğday kadar maziye sahiptir . İlkel yöntemlerle, taş değirmenlerle ve günümüz çağdaş teknolojisi ile üretilmektedir.  Emresan Un; Dünya Standartlarında günümüz teknolojileri ile üretim yaparken, Un’a hakkettiği kıymeti vermektedir. Geleneksel üretim teknikleri ile elde edilen un lezzetini, çağdaş üretim tekniklerine taşımıştır, bu sebeple “Sofradaki Alıştığınız Lezzet” mottosuyla üretiminde devam etmektedir.